26. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali direktörü Nil Kural ile söyleşi

Haber-Söyleşi: Melis Ciddioğlu

Bu yıl 26. kez gerçekleştirilen Uçan Süpürge Uluslarası Kadın Filmleri Festivali programı 31 Mayıs’ta sinema severlerle buluşmaya başladı ve 7 Haziran tarihine kadar devam edecek. Her sene film festivali kapsamında bir çok uzun metrajlı, kısa ve belgesel türünde filmler gösteriliyor ve söyleşi ile panel gibi bir çok etkinlik düzenleniyor. Gazeteci Melis Ciddioğlu, 26. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nin Türkiye direktörü Nil Kural ile festival üzerine söyleşi gerçekleştirerek programı hakkında konuştu.

-Bu yıl düzenlenecek olan festivale ilişkin ne söylemek istersiniz? Diğer yıllardan ayrı bir yanı var mı? 

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali çeyrek asrı geride bırakmış bir festival ve bu yıl 26.sını düzenlerken de aynı hassasiyetler ve amaçla yola çıktık. Türkiye’nin ilk kadın filmleri festivali olan ve kadın hareketiyle birlikte güçlenen festival, bu yıl da kadın emeğini görünür kılmaya, kadın sinemacıları bir araya getirmeye ve kadınlar arasında bir iletişim ağı kurmaya devam edecek. Açılış gecemizde her yıl olduğu gibi çok değerli isimlere Onur ve Başarı Ödülleri’ni takdim edeceğiz. Bu yıl Onur Ödülü Tilbe Saran’a, Bilge Olgaç Başarı Ödülleri Asiye Dinçsoy, Belmin Söylemez ve Selda Taşkın’a, Genç Cadı Ödülü ise Öyküsu Özyürek’e verilecek. 1 Haziran’dan itibaren de Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda film gösterimlerimiz başlayacak. 7 Haziran’da sona erecek ve dünyanın dört bir yanından filmleri izleyeceğimiz festival, filmler sonrası düzenlenecek söyleşiler ve panellerle de izleyiciler ve sinemacılara tartışma alanı açacak. Bu yıl temamız “Daha Fazlası, Daha Azı Değil”. Kadınların her alanda güçlenerek devam eden mücadelesinden vazgeçmeyeceğini, daha azına razı olunmayacağını ve hep daha fazlası için mücadele edeceğini biliyoruz. Festivaldeki filmlerimizle de bu konuda ilham verici olabileceğimizi umuyoruz. 

-Bu yıl İranlı kadınlara atfedilen özel bir bölüm yer alıyor. Buna ilişkin ne söylemek istersiniz? Neden böyle bir bölüm ekleme gereği duydunuz? 

İranlı Kadınlar Konuşuyor: Tarih, Sanat, Direniş adlı bölümümüz Sinematek/Sinemaevi ile sinema ve feminizm odaklı bağımsız dijital yayın organı Another Gaze / Another Screen işbirliğiyle hazırlandı. Biliyorsunuz geçtiğimiz yıl 22 yaşındaki Mahsa Emini İran’da başörtüsü kurallarına uymadığı için “ahlak polisi” tarafından gözaltına alınıp, uğradığı şiddet nedeniyle hayatını kaybetti. Bunun ardından da İran’da kadınlar bir özgürlük mücadelesi başlattı. Hem bu mücadele ile dayanışma göstermek hem feminist direnişin etkisine dikkat çekmek hem de İran’da yıllardır süren hak mücadelesine geçmişten bugüne bakmak istedik. Bu bölüm kapsamında İranlı yönetmen, sanatçı, yazar ve oyuncu Mania Akbari Ankara’da olacak. İran sinema tarihinden klipler üzerinden kadına yönelik sömürüyü ve nesnelleştirmeyi gözler önüne seren Ne Cüretle Bunu İstersin? / How Dare You Have Such a Rubbish Wish filminin gösterimine katılacak, gösterimi sonrasında Bedenin Ötesinde temalı bir konuşma da yapacak.

İranlı belgeselci Firouzeh Khosrovani’nin, 2020’de birçok festivalde gösterilen ve Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde (IDFA) ödül kazanan otobiyografik filmi Bir Ailenin Röntgeni / Radiograph of a Family, Bani Khoshnoudi’nin 2009 İran Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, seçimde yapılan sahtekarlık haberlerinin ardından gerçekleşen protesto gösterilerine odaklandığı Sessiz Çoğunluk Konuşuyor / The Silent Majority Speaks, Mina Keshavarz’ın erkeklerle eşit haklara sahip olma mücadelesi veren İranlı kadınları kendi büyükannesinin trajik hikâyesi ile iç içe aktardığı filmi Tehlike Altında Yaşama Sanatı / The Art of Living in Danger da bölüm kapsamında gösterilecek uzun metraj filmlerden. Ayrıca İran’dan Kısalar bölümünde de kuşaklararası etkileşimden yola çıkan deneysel ve belgesel filmleri izleyiciyle buluşacak.

-Bu yıl Festival programında neler var?

Festivalin klasikleşen Her Biri Ayrı Renk, Ayak Basılmamış Yollar, Pembesiz Mavisiz, Olay Yeri: Aile ve Türkiye’den Kadın Filmleri gibi bölümleri bu yıl da dünyanın dört bir yanından dikkat çeken yapımları bir araya getiriyor. Yine Her Biri Ayrı Renk bölümünde yer alan yapımlar FIPRESCI Ödülü için yarışacak. Bu bölümlerde yönetmen Marija Kavtaradze’nin 2022 Sundance Film Festivali’nde Dünya Sineması-Dramatik bölümü Yönetmen Ödülü’nü kazandığı Yavaş / Slow, Maryam Touzani imzalı Fas’ın 2022 Oscar adayı olan Mavi Kaftan / Blue Caftan; günümüzün en önemli sinemacıları arasında yer alan Joanna Hogg imzalı otobiyografiden yola çıkan anlatılarının yeni örneği Sonsuz Sır / The Eternal Daughter ve daha sayamayacağım kaçırılmaması gereken filmler var. 2022 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Annie Ernaux’nun yazıp anlattığı ve oğlu David Ernaux-Briot ile birlikte yönettiği Super-8 Yılları / The Super 8 Years Ankara’daki ilk gösterimini festivalde yapacak. Bu yıl Berlin Film Festivali ana yarışmada izleyiciyle ilk kez buluşan usta yönetmen Margarethe von Trotta imzalı Ingeborg Bachmann – Çölün Kalbine Yolculuk / Ingeborg Bachmann – Journey Into The Desert da festivalde gösterilecek. 

Bu yıl eklenen yeni bölümlerden biri Oyunbozanlar. Bu bölümde hem yola çıkış fikri hem de sinema dili açısından cesur ve meydan okuyan filmler gösterilecek. Prömiyerini yaptığı Locarno Film Festivali’nde Altın Leopar’a layık görülen Julia Murat imzalı 34. Madde / Rule 34, yakın dönem Latin Amerikan sinemasının en değerli filmleri arasında gösterilen Laura Mora Ortega imzalı Dünyanın Kralları / The Kings of the World; July Jung’un, 2022 Cannes Eleştirmenler Haftası kapsamında dünya prömiyerini yapan, sisteme karşı koyma ve değiştirmede ümidini kadınlarda bulan Sıradaki Kız / Next Sohee, Alice Diop’un herkese ismini duyuran Fransa’nın Oscar adayı filmi Saint Omer bölüm kapsamında gösterilecek. Usta yönetmen Chantal Akerman’ın henüz 25 yaşındayken çektiği Sight&Sound eleştirmenler anketinde tüm zamanların en iyi filmi seçilen Jeanne Dielman, 23 quai du Commerce, 1080 Bruxelles da yılların eskitemediği en oyunbozan filmlerden biri olarak tabii ki bölümün kaçırılmayacaklarından.

Bu yıl festivalde özel bir bölüm daha var; Belmin Söylemez: Şehirde Kâinatı Aramak. Festivalde bu yıl Bilge Olgaç Başarı Ödülü’ne layık görülen Belmin Söylemez’in kısa ve belgesel yapımlarını buluşturan retrospektif, Söylemez sinemasının bütününe bakmak, sinemaya bakışını anlamak için iyi bir fırsat olacak. Aynı zamanda Belmin Söylemez’in festivallerde pek çok ödüle layık görülen son filmi Ayna Ayna da izleyicilerle buluşacak. 

-Bizim sormadığımız sizin eklemek istediğiniz bir şey varsa anlatın lütfen.

Teşekkür ederiz.

26. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali programına bu link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Sînemaya Serbixwe – www.sinemayaserbixwe.com

COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir