Bir çok ildeki kültürel ve tarihi yapılar depremden dolayı yıkıldı ya da hasar gördü

Haber: Zeynep Kakı

6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6’lı şiddetindeki depremler sonucunda depremden etkilenen Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya, Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa’nın aralarında olduğu 10 ilde şimdiye kadar 35 binden fazla insan yaşamını yitirdiği ve 10 binlerce insanın yaralı olduğu açıklandı. Bir çok Ortadoğu ülkesini ağır bir şekilde etkileyerek binlerce insanın ölümüne ve binlerce insanın evsiz kalmasına sebep olan depremler sonucunda Hatay, Diyarbakır, Gaziantep, Adıyaman gibi tarihi çok eski çağlara dayanan bir çok kentte kültürel ve tarihi yapılar da depremler kaynaklı yıkıldı ya da ağır hasar gördü.

Tarihin en büyük felaketlerinden birisi olduğu belirtilen 6 Şubat’da yaşanan depremlerden sonra 90’dan fazla ülke dayanışmada bulunarak yardım ve kurtarma çalışmalarına aktif olarak katıldı. Şimdiye kadar açıklanan resmi verilere göre otuz beş binden fazla insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralı olarak kurtulduğu, 13.5 milyon kişiyi direkt etkileyerek ağır yıkıma neden olan depremlerin ardından arama kurtarma çalışmalarının bir çok ilde sürürüyor. Türkiye’nin yanı sıra Suriye, KKTC, Lübnan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Irak’ı da etkileyen büyük şiddetli depremlerin ardından Hatay, Diyarbakır, Gaziantep, Adıyaman gibi tarihi eski çağlara kadar uzanan bir çok şehirde kültürel ve tarihi yapılar da depremlerden dolayı yıkıldılar ya da büyük hasar gördüler.

Anadolu coğrafyasındaki ilk camilerden birisi olan 14 yüzyıllık Habib-i Neccar Camii de yaşanan depremde yıkılan yapılardan birisi. Büyük hasar gören camii, Türkiye sınırları içerisinde bulunan en eski camii olarak biliniyor ve tarihi 14 asır öncesine dayanıyor. Hatay’ın merkez ilçesi olan Antakya’da inşa edilen tarihi Habib-i Neccar Camii’ndeki yıkımı gösteren görüntüler medyaya yansıdı. Büyük ölçüde yıkıldığı belirtilen camii yapısı’nın tarihi 7. yüzyıla dayanıyor. Antakya’nın 638 yılında Müslüman Arapların hakimiyetinde bulunduğu süreçte yapılan Habib-i Neccar Camisi, ilçenin Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunuyordu. Adını Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan bir Antakyalı’dan alan camii Haçlı Savaşları döneminde 1098 yılında Haçlı birliğinin egemenliğinde kalmıştı ve 1099 senesinde Antakya Prensliği adını alan şehirde zamanın Memlük Sultanı Melik Zahir Baybars’ın şehrin yönetimini almasıyla cami yeniden inşa edilmişti. Yapıldığı günden günümüze kadar geçen süreçte yaşanan bir çok deprem sonucunda zarar gören camii ve minaresi bir çok kere restore edilerek onarılmıştı. 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler sonucunda büyük bir bölümü yıkılan 14 asırlık camii’nin ve 19. yüzyılda inşa edilen şadırvan yapısının yakınında yer alan Yeni Hamam’ın da depremde hasar gören tarihi yapılardan birisi olduğu görüldü. 1938 yılında Hatay Devleti’nin meclis binası olan yapının da depremde hasar gören yapılardan birisi olduğu açıklandı.

ADIYAMAN’DA BULUNAN 2000 YILLIK KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ’NDEKİ ‘TOKALAŞMA SÜTUNU’ DA DEPREMİN ETKİSİYLE YIKILDI

Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerin başında gelen Adıyaman’da 2000 yıllık Karakuş Tümlüsü’nde yer alan ‘Tokalaşma Sütunu’ da depremin etkisiyle yıkılan yapılardan biri oldu. Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bulunan 10 metre yüksekliğindeki tarihi yapının sütununda Grekçe yazıtlar yazılıydı.

Geçmişi 2000 yılı bulan Karakuş Tümülüsü’ndeki ‘tokalaşma sütunu’ Nemrut Dağı yamaçlarında inşaa edilen anıtsal mezarlar gibi Adıyaman’ın en önemli tarihi ve kültürel yapılarından birisiydi. Millattan Önce 30-20 yıllarında İranlı Orontid Hanedanı’nın Helenleşmiş bir kolu olarak ifade edilen Kommagene uygarlığının kralı II. Mithridates tarafından yaptırılan tarihi yapı Kommagene Kraliyet Ailesi kadınlarına ait bir anıt mezar yapısı olarak yapılmıştı ve sütundaki yazıtlarda anıt mezarın Kral Antiochos’un eşi İsias, kızı Antiochis ve torunu Aka’ya ait olduğuna dair işaretler mevcuttu. Yaşanan depremler sonucunda üzerinde Kral II. Mithridatis ile kardeşi Laodice’nin kabartmalarının yer aldığı sütun yapısının büyük hasar görerek yıkıldığı açıklandı. * 

2000 yıllık Karakuş Tümülüsü yapısı içerisindeki tokalaşma stelası adını güney tarafında dikili olan kartal heykelinden almıştı. Depremin etkisi ile devrilerek yıkılan tarihi yapı bölge halkı tarafından “karakuş” olarak adlandırılmıştı ve bu isimle tanınmıştı. Çapının 120 metre olduğu tümülüs ilk inşa edildiği zamanlarda yaklaşık olarak 30 metre yükseliğe sahip ve etrafında toplam 6 adet sütunun dikili olduğu biliniyordu. Mevcut dikili bulunan sütunlardan sadece 4 tanesinin günümüze kadar ulaşabildiği yapının toplamda 7 blok taştan yapıldığı ve diğer 6’şar blok taşın üst üste gelecek şekilde bırakılmasıyla inşa edildiği açığa çıkmıştı. Depremin şiddeti sonucu yıkılan sütunda dönemin Kommagene kralı I. Antiochos’un oğlu Kral II. Mithridates’in, kız kardeşi Laodike ile tokalaştığı bir anın kabartması yer alıyordu.

GAZİANTEP KALESİ VE TARİHİ ANTEP EVLERİ DE DEPREMDEN ZARAR GÖRDÜLER

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden en fazla etkilenen illerden birisi olan Gaziantep’te de tarihi ve kültürel yapılar zarar gördüler. Şehir merkezinde yer alan Gaziantep Kalesi ve Tarihi Antep Evleri depremin etkisiyle büyük hasar görcüler.

Gaziantep’in merkezi ilçesi Şahibey’de bulunan ve Hititler tarafından yaptırıldığı belirtilen tarihi Gaziantep Kalesi’nin doğu, güney ve güneydoğu kısımlarında yer alan bazı burçların depremin şiddetiyle yıkıldığı ve ortaya çıkan enkaz’ın yollara kadar ulaştığı ve kale etrafındaki demir korkulukların çevredeki kaldırımlara dağıldığı görüldü. Kalenin yanında inşa edilen istinat duvarının da çöken bölümler arasında olduğu yapının bazı burçlarında büyük çatlaklar oluştuğu da görüntülere yansıdı. Kalenin yakınındaki 17. yüzyıl’da inşa edilen tarihi Şirvani Camisi’nin kubbesinin bir kısmı ve camiinin doğu kısmında bulunan duvarının da kısmen çöktüğü bildirildi. Kenti sembolü olarak görülen Gaziantep kalesi’nin hangi tarihte yaptırıldığına ilişkin bir bilgi bulunmazken bazı kaynaklara göre M.Ö 1600’lü yıllarda Anadolu’da yaşamını sürdüren Hititler tarafından inşa edilmiş olduğu belirtiliyor. Gaziantep Kalesi, Hititler yanı sıra sırasıyla Babil, Pers, Yunan, Roma, Bizans, Arap ve Osmanlı dönemlerinde de varlığını korumuştu. Yapıldığı dönemden bu yana bir çok deprem ve yıkımla karşılaşan kalenin restore edilmiş son hali 2000’li yılların başlarında tamamlanmıştı. Çevresi 1200 metre olan binlerce yıllık bir geçmişe sahip Gaziantep Kalesi günümüzde ise Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi olarak hizmet veriyordu.

“TARİHİ ANTEP EVLERİ” DEPREMDEN DOLAYI BÜYÜK BİR ZARARLA KARŞI KARŞIYA KALDI

Gaziantep şehrinin Gazinantep kalesi gibi en önemli tarihi, kültürel ve turistilk yapılarından birisi olan Tarihi Antep Evleri de depremden dolayı büyük bir zarar gördü. Ciddi bir hasarla karşı karşıya kalan Tarihi Antep Evleri’nin duvarları döküldü ve yıkıntılardan kaynaklı yolların kapandığı görüldü.

Şehrin en önemli kültürel yapılarından birisi olan “Tarihi Antep Evleri” Bey Mahallesinde yoğunluklu olarak varlığını sürdürüyor. Depremin etkisiyle hasar gören bazı evlerin duvarları çöktü ve evlerde yaşayan vatandaşların bölgede kurulan çadırlara yerleştiği açıklandı. Yakın bir tarihte restore edilen evlerin 19 yüzyılda yapıldığı biliniyor. Yüksek duvarların arkasında, dış mekanlardan mümkün olduğu şekilde soyutlanmış halde, avluya dönük yapılar olarak inşa edilen tarihi evler çoğunlukla iki katlı ve evlerin inşasında havara taşı, toprak taşı, keymih, mimare kayası, bazalt, beyaz mermer ve doğadan getirilen bazı renkli taşlar kullanılmış. Mimarisinde bulunan bu maddelerden dolayı evler yaz mevsimindeki aylarda serin, kış mevsimindeki aylarda sıcak olarak havayı muhafaza edebiliyor. İç avlu yapısının ağırlık kazandığı evlerin avluları, yaşamın önemli bir zaman diliminin evin içerisindeki bu bölümde geçmesinden dolayı “hayat” olarak adlandırılıyor. Tarihi evlerin üst katlarında yolu gören büyük kafes pencererlerin üst kısmında kuşlar için yaptırılan “kuş tagası” olarak isimlendirilen yuvalar yer alıyor. Bölgenin en önemli turistik ve kültürel merkezlerinden birisi olan “Tarihi Antep Evleri” en son 2018 yılında restore edilerek bir çok şehirden ve yurt dışından gelen turistler için butik oteller halinde varlığını sürdürüyordu.

“DİYARBAKIR SURLARI”NIN BAZI KISIMLARINDAKİ TAŞLAR DEPREMDEN DOLAYI DEVRİLDİ

Depremden en çok etkilenen şehirlerden birisi olan Diyarbakır’da, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesine seçilen ve tarihi 5.000 bin yıl öncesine dayanan Diyarbakır Surları da zarar gören yapılar arasında. Dünya üzerinde uzaydan görülebilen çok az yapıdan birisi olan şehrin Sur ilçesinde yer alan Diyarbakır Surlarının bazı bölümlerinde taşların devrildiği açıklandı.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden ve sonrasında meydana gelen artçılardan dolayı tahribatla karşı karşıya kalan Diyarbakır Surları 5000 bin yıllık bir geçmişe dayanıyor ve bölgede yaşamını sürmüş 30’a yakın uygarlıktan izler barındırıyor. Şehirdeki Dicle Vadisi’nden 100 metre kadar yükseklikte konumlanan, birbirlerini tamamlayan iç ve dış bir çok kaleden oluşan Diyarbakır Surları ile ilgili açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, deprem sonrası ortaya çıkan duruma dair bilgi vererek yıkımların yeni yapılarda ağırlıklı olduğu gibi bazen tarihi eserleri de etkilediğini, ama Diyarbakırda’ki tarihi eserlerde ciddi bir sıkıntı olmadığını ifade ederek aslında depremin Diyarbakır’daki tarihi eserleri etkilemediğini ve Surların aynı zamanda UNESCO Mirası Listesi’nde yer aldığını belirtti. 5 bin asırdır ayakta duran surların dimdik ayakta olduğunu ifade eden Yıldız, “Yılların verdiği yıpranmışlık ve yorgunluk var ama buna rağmen çok şükür surlarımız dimdik ayakta. Sadece belli noktalarda yıpranmışlığa bağlı olarak taş düşmeleri bulunmaktadır. Bunlar ciddi sorunlar oluşturmuyor. Daha öncesinde buralara ‘surlara yaklaşmayın’ yazılı tabelalar koyulmuştu. Bu tür şeyler aslında beklediğimiz bir şey.” şeklinde konuştu. Diyarbakır Surları’nın proje çalışmalarının tamamlandığını ve büyük çaplı onarımlar yapıldığını aktaran Prof. Dr. İrfan Yıldız sözlerine şu şekilde devam etti, “Taş düşmelerinin olduğu kısım, onarımların yapılmadığı kuzey kısmıdır. Çünkü buralara daha sıra gelmemişti. Belki 2-3 yıl sonra buralar da onarılıp tamamlanacak. Ama onarımların yapıldığı yerde herhangi bir taş düşmesinin olmadığını görmekteyiz.” Depremden kaynaklı yaşanan hasarın önemli bölümünün surların kuzey tarafında tespit edildiğini söyleyen Yıldız, tek kapı ve urfa kapı arası denilen alanda uzun süre onarım olmadığından dolayı mevcut yerlerde taş düşmelerinin yaşanmakta olduğunu sözlerine ekleyerek bir de batı tarafta yer alan Keçi Burcu’nun bulunduğu kısımda da düşen taşların olduğunu belirtti.

Roma döneminden günümüze kadar 30’a yakın uygarlığın yaşamını sürdürdüğü şehir Diyarbakır’da bulunan surlar binlerce yıldır karşılaştığı sayısız deprem ve yıkımın ardından gerçekleştirilen bir çok onarım çalışmasıyla beraber 21. yüzyıla kadar ulaşan en önemli tarih yapılardan birisi olma özelliğini taşıyor. Yüksekliği yer yer 10-12 metre olan surların genişliği 3-5 metre civarında değişiyor. UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) tarafından 2015 senesinde Dünya Mirası listesine dahil edilen Diyarbakır Surları her yıl on binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Surlara yakın olan galeria sitesinin de depremden dolayı yıkıldığı medyaya yansımıştı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından yapılan açıklama ile kamuya ait olan kültür varlıklarının tamamında hasar tespit işleminin tamamlandığı ve depremin etkisi ile yapılardan ayrılan her parçanın koruma altına alınarak restorasyonlarının aslına uygun şekilde hızlı bir şekilde gerçekleştirileceği açıklandı. *

Kaynak ve fotoğraflar:

https://kayiprihtim.com/haberler/mimari/habib-i-neccar-camisi-deprem-yikim/

https://kayiprihtim.com/haberler/arkeoloji/karakus-tumulusu-sutun-deprem/

https://kayiprihtim.com/haberler/arkeoloji/gaziantep-kalesi-deprem-hasar/

https://kayiprihtim.com/haberler/yasam/tarihi-antep-evleri-deprem-zarar/

https://kayiprihtim.com/haberler/yasam/diyarbakir-surlari-deprem-hasar/

Sînemaya Serbixwe – www.sinemayaserbixwe.com

 

COMMENTS

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d