Çizgi film ve animasyon geleceğin sanat ve meslek dalı
Söyleşi-haber: Emrah Bakır
Çizgi film ve animasyona olan ilgi, Dünyada ve Türkiye’de giderek artmaya devam etmekte. Gerek üniversitelerin ilgili bölümlerinde gerekse sinemaya ve yazınsal ürünlere dayalı animasyon ve çizgi filmler her geçen gün ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Yeni medya ve teknolojileri Tv, sinema, radyo, bilgisayar ve iletişim alanı başta olmak üzere birçok alanı yeniden dönüştürürken sinema alanındaysa hem içerikler artmakta hem de izleyicinin ilgi odağı değişmeye ve dönüşmeye başladı. Tüm bu süreçleri Alanya Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Çizgi Film ve Animasyon bölümünde bölüm başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Aşçı ile konuştuk.
Kendisini tanıtmasını istediğimiz soruyla Aşçı, “Merhaba, ben Gökhan Aşçı. Selçuk Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünden 2011; yine Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo, Televizyon ve Sinema anabilim dalı tezli yüksek lisans programından 2014; İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo, Televizyon ve Sinema anabilim dalı doktora programından 2019 yılında mezun oldum. Alanya Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Çizgi Film ve Animasyon bölümünde bölüm başkanı Dr. Öğr. Üyesi olarak çalışmaktayım” dedi.
Animasyon hayatın tam içerisinde
Sinema ve yeni medya teknolojilerinin gelişmesiyle beraber animasyon çalışmalarının hızlı bir şekilde ilerlediğini dile getiren Aşçı şunları söyledi: “Çizgi Film ve Animasyon bölümü, Türkiye’de akademik anlamda diğer bölümlere nazaran oldukça yeni bir bölüm. Sektörel anlamda baktığımızda günümüzde artık neredeyse animasyonsuz bir çekim gerçekleşmemekte. Animasyon hayatın tam içerisinde. Bununla beraber sinema gösterimi noktasında da bilhassa çizgi film olarak birçok yerli çalışma bulunmakta. Ülkemizde durum böyleyken dünya sineması, genelinde de dünya medyasına baktığımızda animasyon uygulamalarının oldukça geliştiğini görmekteyiz. Animasyonu geldiğimiz noktada bir ameliyatın nasıl gerçekleştiğini anlatırken bile kullanır hale geldik. Yani bu noktada animasyon sadece sinema ve tv sektörüyle sınırlı kalmadı. Bir yandan çizgi film bazında baktığımızda da özellikle Walt Disney gibi büyük stüdyoların çalışmalarının kısa bir süre içerisinde büyük hızla ilerlediğini görmekteyiz.”
Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde bağlı olduğu üniversitede animasyon çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Aşçı şunları kaydetti: “Çizmeli Kedi, Küçük Deniz Kızı gibi edebiyat uyarlamalarından daha önceleri de defalarca yapılmış animasyonlar günümüzde tekrardan gelişmiş animasyon teknikleriyle yorumlanarak izleyiciye sunulmakta. Üniversitemiz bu bağlamda, önemli çalışmalar gerçekleştirmekte. Bilhassa İletişim ve Tasarımı bölümüyle ortak çalışmalarımız bulunmaktadır. Yakın zamanda bilgisayar laboratuvarımız, stüdyomuz kurulacak, mevcut tasarım programlarımız ve müfredatımız güncellenecektir.”
Çizgi film ve animasyon süreci sinema filmin üretiminden ayrılmaktadır
Belli bir fikir ve kurgunun ekrana yansıması ve izleyiciyle buluşması teknik bir sürecin yanında uzun bir uğraş gerektirdiğini dile getiren Aşçı, animasyon sürecini şu şekilde yorumladı:” Çizgi film ve animasyon üretim süreci herhangi bir sinema filminin sürecinden bazı noktalarda ayrılmaktadır. Durum böyle olsa da her iki tarzda da başlangıç bir fikirden geçmektedir. Film için yola çıkılan fikir, öyküye çevrilir daha sonra da senaryo şeklinde kağıda dökülür. İşte bu noktada yapmak istediğimiz animasyon tekniği önemli rol oynar. İstenilen animasyon tekniğine göre film yorum kazanır. Post production kısmında da yine sıradan bir sinema filmiyle aşağı yukarı belirli noktalarda birleşilip film sonlandırılır.”
Çizgi film ve animasyonlar kendi kabuğunu kırdı
Çizgi film ve animasyonların izleyici kültürü olarak başta çocukların izlediği bir içerik olarak ele alınmasının yanlış olduğunu dile getiren Aşçı şöyle konuştu: ”Çizgi film ve animasyon denildiğinde akla ilk çocukların gelmesi tamamen izleyiciye bağlı olarak gelişen bir kültür şekli. İzleyicinin daha çok çocuklardan oluştuğu ülke yapımlarını herkes için genellemek yanlış bir davranış; çünkü çizgi film genelinde de animasyon çok boyutlu bir oluşum. İçinde belli başları türleri barındıran az önce tıp sektörü için verdiğim örneğin diğer sektörler için de geçerli olduğu, çoğu zaman reklam ve pazarlama sektörlerinde de tercih edilen çizgi film ve animasyonlar, ülkemizde bile kendi kabuğunu kırdı; çocuklara özgü yönündeki anlayıştan sıyrıldığını düşünüyorum.”
Gelişen teknoloji karşısında izlememek zor
Türkiye’de üretilen çizgi filmler ve animasyonlarla ilgili çocuklar için tehdit oluşturabilecek ne gibi yönleri mevcut? diye sorduğumuz soruya ilişkin Aşçı: “Tehdit anlamında değerlendirmek biraz da neye neresinden baktığımızla ilgili. Artık bir insanın bir şeyi izlemesini istemiyorsak gelişen teknoloji sayesinde maalesef bunu becermek çok mümkün değil. Tabii işin içine belli bir yaşa kadar olan çocuk grupları girdiğinde bunu başarmak biraz daha mümkün; fakat yine de yanlışı da yanlış yaparak öğrenmeleri de ayrı bir davranış oturtma şekli diye yorumluyorum. Bu noktada tehdit oluşturma konusunun gerçekten çok saydam bir oluşum olduğunu düşünüyorum” dedi.
Çizgi Film ve animasyon geleceğin sanat ve meslek dalı
Başta izleyici kültürü olmak üzere çizgi film ve animasyon sinemasının geleceğine dair çalışmaları takip ettiğini dile getiren Aşçı şöyle konuştu: “ Eklemek istediğim çizgi film, genelinde de animasyon sinemasının geleceğin sanat, meslek dalları arasında olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda ülkemizdeki akademik ve sektörel oluşumu, son derece ümitle takip etmekteyim.”
Sinemaya Serbixwe – www.sinemayaserbixwe.com